
Bugün güzel bir gün, çünkü yanımda sen varsın. Her günümde sen olsan yine her gün mutlu olurum. Çünkü sana bağımlıyım.
Human addiction
Daha önce duydunuz mu böyle bir bağımlılık? Ya da hiç denk geldiniz mi bağımlılık ile ilgili bilgilendirmelerin arasında?
Ben görmedim, görebileceğimizi pek sanmıyorum.
İnsan bağımlılığı ya da diğer adıyla bağımlı kişilik bozukluğu, fazla ölümcül sonuçları olmasa da tehlikeli bir bağımlılık. Başkalarına aşırı güvenme, teslimiyetçi davranışlar… Bunların tüm sebebi o kişinin başkaları olmadan bir şey yapamayacağını düşündüğünden kaynaklanıyor. Özgüven eksikliğinin aşırı versiyonu diyebiliriz sanırım.
Tabii odaklanacağım şey psikolojik tanımı değil. Hepimizin deneyimleyebileceği daha doğal şeylerden birisi olan, işin duygusal boyutuna bakalım biz.

Büyüdükçe pek çok farklı duyguyu tadıyoruz. Yeni şeyler öğrenip, yeni insanlar ile tanışıyoruz. Bazense yeni duygularla…
İnsanları etkileyen pek çok duygu var tabii, ayrımı yapılmaz. Bazen mutluluk ağır basar, bazen aşk. Ya da tam tersi, içinde minik ilhamlar barındıran derin bir üzüntü. Doyurucu bir kasvet…
Hissedebileceğimiz pek çok duygu var, bununla birlikte bu pek çok duygunun genelini deneyimlemek için gereken belirli şeyler var.
İnsan. Evet evet, biz. Sonuçta yalnız başımıza işin tadı çıkmaz dimi? Aşık olamaz, merhamet duyamaz… Belki üzülürüz tabii ama, anlamı kalmaz.
Ha bir de kalp lazım tabii. İnsan olmayınca kalbin bi manası olmuyo ya, o yüzden insanı başa koyalım….
Yaani, duyguları körelmiş insanlar ne hisseder, kalpsiz midir bilmem ama, onlar için merhametin, sevginin, mutluluğun falan bir anlamı var mıdır? Bilerek kalpsizliği, kötülüğü seçmiş insanlar üzüntü duyar mı? Belki…
Duygusal olarak insanlara bağlıyız. Bir insanla vakit geçirdikçe, günlerimiz artık onunla ,onlarla, geçmeye başladıkça alışıyorsun. Sıkıldıkça yanına gider, konuşur, bazen daha fazla konuşmaya çalışır fark etmeden günler geçtikçe bağımlı olursun. Bu bağımlılık ya içinde arkadaşlık barındıran tatlı bir sevgidir, ya da aşk.
Aşk en tehlikelisidir. En çok acıtanı. Vaktini en çok çalan, beynini en çok meşgul eden. Hayallerine konu olan. Bir kere girdiysen o bataklığa, dikenleri batmayı bırakana kadar çıkamazsın oradan. Acıtır küçük küçük.
Deneyimlediğimden değil, aşık olanların dert yanmasından anlayabiliriz sanırım bunları. Bazen o sevgi karşılıksız kalmadığında bile derinden yaralayacak şeyler olabilirken aşk tam anlamıyla dikenli gül gibi bir kavram…
Aynı şekilde, bizi üzecek şeyler genelde insanlardan çıkar. Bir söz, davranış gibi klasik duygu barındıran şeyler yüzünden. Üzüldüğümüzü belli etmemek için bile duygusal davranıyoruz, duygular mı bizi yönetiyor yoksa çevremizde ihtiyaç duyduğumuz insanlar mı?
Merhamet var bir de, her insanın harcı olmayan yüce bir duygu gibidir merhamet. Lakin merhamet edip, acıyıp, elinden bir şey gelmesini istediğin zaman hiç bir şey yapamayacak durumda olduğunu fark edince gelen o üzüntü aşk yarasından bile beterdir. Elin kolun bağlı sadece üzülürsün…
Bunlar gibi daha çoğu vardır. Duygular aracılığıyla insanlara bağımlı olabildiğimiz gibi, yaşamak için de insanlara bağımlıyız. Sosyal varlıklar olarak toplum olarak, çevremizde insanlar ile yaşamalıyız. Aynı şekilde biz de başkalarının çevresinde olmalıyız. Toplumun içinde yaşayan bireyler olarak bizim de görevlerimiz olduğu gibi, biz de belli bir rol üstleniriz içimizde. En gereksiz gördüğünüz, sinir olduğunuz insan bile sizin, size gerekli olan duygularınızdan bazılarını yaşatmak için oradadır belki. İyi insanlarız, iyi insanlar olmaya çalışıyoruz. Bazen hassasız, kolay üzülüyoruz. Bazen umursamaz davranıp insanları kırıyoruz. Bazen ise sadece bağımlıyız. Sadece ihtiyaç duyuyoruz.
Bu gece bir tek sen ve ben varız, olumsuz duyguların barındığı acı verici bir tebessümün içinde.

“içinde minik ilhamlar barındıran derin bir üzüntü” bu ne kadar hoş bir tabir İlkrecik, kalemine sağlık. Yazılarının devamını merakla beklemekteyim Picasso <3
iyi insanlara denk gelesin ilker!! insanı insan yapan duyguları ve bu duyguları nasıl yönetebildiği. aşkın da, acının da, sevginin de kıymetini bilip kıvamında yaşayabilmek dileğiyle. Kalemine, hislerine sağlıkk <3