Sakura efsanesini bilir misiniz? Sakura çiçeği yani kiraz çiçeği aslında o şirin ve masalsı görünüşünün arkasında dramatik bir efsaneyi barındırır.

Bu efsaneye göre; savaşların hüküm sürdüğü bir coğrafyada yer alan, umut dolu bir orman vardır. Ve bu ormandaysa tek bir ağaç kokusuzdur. Kokusu olmadığından dolayı yanından geçmez kimse. Yalnız ve mutsuzdur bu ağaç. Günler geçer ve bu ağaca bir peri gönderilir. Yüzyıllık hüznü içinde taşırcasına yorgun olan bu ağaca, bu peri tarafından bir sihir yapılır. 20 yıl sürecek olan bu sihre göre, ağaç ne zaman isterse insana dönüşebilecektir ve insan kalbinin insana hissettirdiği duyguları da tadabilecektir. Fakat 20 yıl sonra hâlâ bir değişim olmazsa aniden can verecektir. Ağaç, bir süre kendi kendine iyileşmeye çalışsa da iyileşemez. İçindeki kara bulutları bir türlü dağıtamaz. Ve günlerden bir gün bu ağaç insan olmaya karar verir. Ama bilmiyordur ki hayatının değişeceği bir karar aldığını. Dere kenarında gezinirken güzeller güzeli bir kız ile karşılaşır. Bu kız ile tanışırlar. Evet, o kızın adı Sakura’dır. Sakura bu tanıştığı beyefendiden çok etkilenir ve ona ismini sorar. Ağaç, “Benim adım Yohiro.” deyiverir. Yohiro ve Sakura’nın efsanevi birlikteliği başlamıştır.
Ama gel gör ki zaman su gibi akmakta ve 20 yıl dolmaktadır. Bu süreçte birbirlerine kitaplar okur, şarkılar söyler, savaş hakkında konuşup beraber hüzünlenir ve birbirlerinin yaralarını sarmaya çalışırlar. Destekleyici el olurlar birbirlerine. Bir gün peri gelir ve Yohiro’ya gününün dolmak üzere olduğunu söyler. Bunun üzerine Yohiro, Sakura’ya tane tane anlatır durumu. Sakura çok üzülür. Onun yitip gitmesini, ölmesini hiç istemiyordur. O sıra Yohiro tekrar ağaç olmuştur. Sakura, ona onu ne çok sevdiğini uzunca anlatır. Ve peri gelir, Sakura’ya iki seçenek sunar: ya Sakura da bir ağaç olacaktır ya da Yohiro insan olacaktır. Sakura; savaşın acımasızlığını düşünür, ağaç olmayı ve ağaç olan Yohiro ile birleşmeyi seçer. O an sihir etkisini gösterir ve etraf çok ama çok güzel bir kokuyla bezenir. O günden sonra çok güzel kokar tarlalar, çok güzel kokar Yohiro. Sakura efsanesi; aslında içte var olanın, ortaya çıkması için zamanını beklediğini de anlatır bize bir bakıma.
Bazen öyle durumlar yaşanır ki, sancılı süreçlerin sonundaki o güzelliğe ulaştığında yara berelerin çok olsa bile o manzaranın güzelliği acılarına merhem olur. Bu efsaneyle giriş yapma sebebim aslında tam olarak buydu. Takdir edersiniz ki bu bir efsane, gerçeklik dünyasındaki ihtimallerden çok uzak ve rasyonaliteden de payını alamamış bir metin. Ama bu mit belki de bize bir şeyleri somutluğun yapamadığı şekilde fark ettirebilir. Efsanelerin en sevdiğim tarafı budur. Seni sonsuz hayalin içinde dolaştırır ama reel dünyaya döndüğünde heybende bir şeyler kalmıştır.

Biraz da realiteye dönmemiz gerekirse; Sakura çiçeği, daha yeni açtığında dallarından yere süzülür ve ölümle tanışır. Ölümle yaşamın iç içe olmasının da güzel bir örneğidir kiraz ağaçları. Yenilenmenin aslında içteki yaraları iyileştirmeye çalışmadan, acı çekmeden olmadığı gibi, kiraz ağaçları da çiçeklerini dökmeden yeni çiçekleri açamaz. Her düşüşte ve dökülüşün sonundaki yenilenmeyi görebilseydik belki düşüşümüze bile minnet ederdik. Bu düşüş ve ayağa kalkış sırasındaysa; tıpkı Yohiro’nun yanında olup onun en büyük derdine derman olabilen Sakura gibi, biz dışındaki bizlerin de varlığını derinden hissedip onlara içimizdeki benliğin eksik kalan parçalarını ortaya çıkarmamızı sağladıkları için teşekkürlerimizi sunardık. Eğer çiçekleri dökülmüş bir kiraz ağacı gibiyseniz bunun sonlanacağına ve bu süreçte aldığınız o yaraların, en sonunda sizi sonsuz güzel kokularla ahenk içinde dans ettireceğine olan inancınızı yitirmemenizi dilerim. Umarım dökülme sürecinizde Sakura sizinle olur. -🐘
Aussi vite que le vent
Je n’vais pas mourir
j’irai voir de temps en temps
Les fleurs sécher sur le tombeau
La peur gagner une fois de trop”
gaye5 neden bu kadar tatlısın, edebiyatına sağlık
teşekkürler didariçemm o sizin tatlılığınız ve hoş bakışınız <3
aslında içte var olanın, ortaya çıkması için zamanını beklediğini de anlatır bize bir bakıma…
🙏🙏🙏